Her gün yediğiniz bu sebzenin ne olduğunu biliyor musunuz? İşte meyve ve sebzelerin yüzyıllar önceki ilk halleri

ABONE OL

Salatalık

Salatalık yiyecek olarak 6 bin yıldan fazla süredir Hindistan’da kullanılıyor. Salatalığın ilk vahşi görünümü, günümüzdeki salatalıktan çok farklı. Dışı dikenlerle kaplı, içi çekirdeklerle dolu ve avuç içi büyüklüğünde. Fakat daha önemlisi zehirli olmalarıydı.

Tedavi amaçlı kullanılmak için yetiştirilen salatalar, Romalılar ve Yunanlılar tarafından çok tüketilse de, günümüzde tüm dünya tarafından hala tüketiliyor.

Muz

İlk muzun günümüzden 7000 yıl önce Papua Yeni Gine’de ve Güney Doğu Asya’da ekilmeye başladığı düşünülüyor. Bunu 10 bin yıl önceye dayandıran kaynaklarda mevcut olduğu söyleniyor. İlk ekilmesinden günümüze kadar gelen muz da büyük değişiklikler söz konusu. Orijinal hali daha kısa ve sertti. İçerisinde ise siyah çekirdekler bulunuyordu.

Günümüzde rengi bile değiştirilen muzun; yeşil, siyah ve kırmızı gibi renkleri mevcut. Şu an yediğimiz muz, iki farklı muz çeşidinin birbiriyle karıştırılmasıyla elde edildiği söyleniyor.

İnsanlar tarafından genetiği değiştirilen muzun yine günümüzde her boyutta satıldığını görebilmek mümkün. Üstelik içerisinde çekirdek yok ve dışı korunma amaçlı kaplanmış.

Karpuz

Sıcak havaların vazgeçilmezi, kırmızı ve bol sulu karpuz da genetiği değiştirilen meyveler arasında. Ressam Giovanni Stanchi’nin 17. yüzyılda sergilediği bu resmi, modern dünyada kimsenin görmediği bir karpuz türünü bize yansıtıyor. Bilim insanları 17. yüzyılda yetiştirilen bu karpuzların içinde spiral şekillere rastlandığını ve kesildiğinde altı adet üçgen parçasının ortaya çıktığını belirtiyorlar.

Daha kalın, koyu renk kabuklu, iri çekirdekli ve yenilebilir kırmızı kısımları günümüzdekine oranla çok daha az görünüyor. Zaman içinde karpuz farklı türleriyle de karşımıza çıkıyor. Öyle ki çekirdeksiz üretilmişleri bile mevcut. Özellikle Çin’de minik karpuzlarbile yetiştiriliyor.

Sadece Çin ile sınır kalmıyor, Asyalılar’ın genetiği değiştirilmiş küp şeklinde olan karpuzları da günümüzde çok konuşuluyor. Sonuç olarak şimdiki karpuzlar daha sulu ve kırmızı renginde olsa da birçok insan tadının değiştiğini düşünüyor.

Patlıcan

İlk patlıcanlar Çin’de yetiştirildi ve günümüzdeki modern olanlardan çok farklı görünüyordu. Sap kısmında dikenleri vardı. Ayrıca kısa ve tombul bir yapıya sahipti. Bazı kaynaklarda rengi sarı veya mavi olarak belirtiliyor.

Şu anki haline gelebilmesi için ise çok fazla zaman ve çaba harcanmış durumda. Yabani patlıcanlara göregünümüz patlıcanları daha lezzetli ve daha yenilebilir bir hale getirilmiş.

Şeftali

Şeftali Çin’de ilk kez M.Ö 4000’lere dayanıyor. Şu an yediğimiz sulu, yumuşak ve tüylü halinden eser yok. Genetiği değiştirilmeden önce kızılcığa ve eriğe benzemesiyle çok dikkat çekiyordu. Bu meyvenin tatlı, tuzlu ve biraz ekşi tadı vardı.

Parlak bir kabuğa sahipti ve yüzde 36’sı çekirdeğini, yüzde 64’ü ise yenilebilir kısmını oluşturuyordu. Boyutları küçük olduğu için az etliydi. Çinliler tarafından evcilleştirilen ve günümüze kadar gelen şeftalilerin boyutu 64 kat büyütülmüş ve yenilebilir kısmı yüzde 90’lara çıkarılmış.

Mısır

Yine ilk mısır M.Ö 7000 yılında insanlar tarafından yetiştirilmeye başlanıyor. Besinler arasında en büyük değişikliği mısır yaşamış. Günümüzdeki mısır gibi sarı taneleri ve püskülleri yoktu. Sulu sulu yediğimiz mısır o zamanlar patates gibi kuru bir yapıya sahipti

Anavatanı Güney Amerika’dır. Oradan denizciler tarafından Avrupa, Afrika, Çin ile Hindistan’a getirilmiş ve daha sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Bazı kaynaklara göre ise Kaşif Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfetmesi sonrası dünyaya yayıldığı söyleniyor. Bugünkü mısırın 9000 yıl önceki atalarından bin kat daha büyük olduğu bildiriliyor.

Havuç

Günümüzdeki havuçlar turuncu renkli, sulu ve çıtır. Ancak 10. yüzyılda Suriye bölgesinde yetiştiği söylenenbu havuçların genetiği insanlar tarafından büyük değişime uğruyor. Ağaç kökünü andıran havuçların acı bir tadı vardı.

Bu dönemde havuçlar mor ya da beyaz olarak karşımıza çıkıyor. Hala birçok rengi ve çeşidi bulunan havuç,çiftçiler tarafından lezzetlendirilip günümüze sunuldu.

Avokado

Avokado, M.Ö 3000 yılında Aztekler tarafından evcilleştirildi. Aztekler bu meyveye ‘orman yağı’ diyorlardı. Başlangıçta sadece ezip, kumla karıştırarak ilaç olarak kullanılıyordu.

Ananas

Ananas’ın anavatanı Güney Amerika olarak biliniyor. Vahşi ananasın daha taneli, daha az sulu ve tohumlu olduğu söyleniyor. Bu ananas türü Güney Afrika’da hala yetiştiriliyor. Evcilleşirilmesiyle birlikte tropikal bölgelerde zamanla ticari bir ürün haline geliyor.

Portakal

Şu an yediğimiz portakal gibi sulu ve iştah açıcı olmayan vahşi portakallar görünümüyle dikkat çekiyor. Ağaçlardan ziyade, çalıların arasında toplanıyordu. 8 milyon yıl önce çok kıymetli olan portakallar sadece himalayaların eteklerinde yetişiyordu.

Yeşil kabuklu ve çamurumsu, vıcık bir iç yapıyasahipti. Büyük estetik değişime uğratılan portakallar günümüzde turuncu bir hal almıştır ve oldukça lezzetlidir.

Patates

Patates, dünya tarihini değiştiren bitkiler arasında yerini almış durumda. Çok kapsamlı bir geçmişi olan patates bugünkü Orta Amerika’dan Güneye doğru gidenbir yolculuğu sahip. Patatesin 200’e yakın türü olduğu söyleniyor.

Günümüzde ise 120’ye yakın çeşidi hala üretiliyor. Modern patatesleri incelediğimiz de ise sadece sarı renge dönüştüklerini ve boyutlarının büyüdüğünü görüyoruz.

Domates

Neredeyse her yemeğe yakışan domatesin tarihteki ilk hali çok herkesi şaşkına uğratıyor. Tarihteki ilk vahşi domateslerin boyutu oldukça küçüktü. Tadının ise gök erik ya da çağla kadar ekşi olduğu söyleniyor.

Günümüzdeki haline göre daha kalın ve tüylü kabuklara sahipti. Ayrıca Avrupa’da zehirli olduklarına inanılıyordu ve çok uzun bir süre süs bitkisi olarak yetiştirilmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir