Karton tribün pelür takım!.. – Ercan Güven (Milliyet)
Kadıköy’de tribünler kartondandı ama Vietnam savaşına kadar basılan “altın karşılığı Amerikan banknotlarından” daha değerli “Fenerbahçe aşkına” endeksliydi…Fenerbahçe takımı ise güya kanlı canlıydı; aslında üflesen uçacak pelür kağıttan farksızdı.Skora bakmayın… 87 gün sonra oynanan ilk Süper Lig maçının 87 dakikasına kadar Fenerbahçe’nin durumu aynen buydu.
Oysa kolay bir galibiyet umuyordu Fenerbahçe.Kayserispor maçını kazanmak Fenerbahçe için “getirisi moral ile sınırlı” bir formaliteydi olsa olsa!..Pandemi öncesi 7 hafta hasret kalınan galibiyetleri unutturmak ve dört gün sonraki önemli sınav için “prova” yapmak, diğer beklentilerdi.Evet… Turbun büyüğü heybedeydi ve Salı günü ortaya çıkacaktı. Kazanılacak Trabzon karşılaşması bir sezonu kurtaracak, Avrupa ve süper kupa yolunu açacaktı muhtemelen.O zaman ne beklersiniz Fenerbahçe’den?.. En azından ciddiyetle işe sarılmasını değil mi?
Açıkçası “istedi” Fenerbahçe…Epey zamandır iki gerçek stoper Serdar ve Falette ile savunmasını kurmuş, Mevlüt’ü ilk kez 11’de sahaya sürmüş, Muriç’i Trabzonspor maçına saklayacak kadar kendine güvenmiş, Ferdi’ye santrafor arkasında yer vermişti.Ama Pandemi sırasında evdeki koşu bantları mı bozulmuştu futbolcuların, yoksa bir sezonluk uyuşukluk genlerine mi işlemişti bilinmez; 45 dakikada kaleyi bulan bir tek şutu bile olmadı Fenerbahçe’nin.İlk yarıda Mevlüt’ün duran toptan, Gustavo’nun uzaktan vurup direkten dönen iki şut var ama onlar da uzatma dakikalarda.Zaten, kilolu Ozan henüz 13. dakikada rakibin tendonuna basıp oyundan atılmış, kimyası bozulan Fenerbahçe orta sahası ile forvetinin ilişkisini kesen Kayserispor oyunu ele almıştı. Djedje ve Mensah hallaç pamuğu gibi atıyordu Fenerbahçe yarı sahasını.Misafir takım ilk yarı gol atamadıysa, biraz kaleci Altay’ın direncinden, biraz da kendisini puan cetvelinin son sırasına indiren son hamle yetersizliğindendi. Yoksa Kayseri farkı arttırır, koparırdı maçı.
İkinci yarıda bu eksiğini de telafi etti Kayserispor…Maçın üçte ikisi tamamlanırken Mensah’ın serbest vuruşu Fenerbahçe ağlarını silkeledi.Ve Fenerbahçe “adale ağrısı var” denilen, Trabzonspor Kupa maçına saklanan Muriç’i oyuna aldı.Anlayın Kadıköy’deki çaresizliği.Ardından Zajc girdi.Ne mi değişti… Kayserispor on kişilik Fenerbahçe ile “ortada sıçan” oynayıp önce Mensah sonra Kravets ile iki gol daha kaçırdı o kadar.
Bu sefer Emre hem kendini hem de Tolga’yı oyuna sürdü. Denenmiş ve sonuç alınmışa geri döndü. Fark etti tabi… Son on dakika biraz daha toparlandı takım. Kanatlar çalışmaya başladı Muriç’in genişlettiği sahada.Kayserispor da disiplini kaybedip kazanacağından emin olunca rastlantı sonucu Kayseri ceza alanında ele değip bir de penaltı buldular ve Muriç beraberlik golünü attı.İşte o anda dağıldı Kayserispor.Hemen ardından Gustavo’nun golü ve nihayet galibiyet.Galibiyet tamam da… Oynadığı futbola gelince istikrarı sebebiyle kutlamak lazım bu takımı!.. Pandemi Dünya’yı değiştirdi Fenerbahçe aynı kaldı.Ne futbol aklı az bu takımın ne futbolcuları yetersiz; takım halinde olunca kendi çıtalarına bile çıkamıyor futbolları o kadar.
Riskle geldi – Ömer Üründül (Sabah)
F.Bahçe 15. dakikada Ozan’ın amatörce gördüğü kırmızı kart yüzünden 10 kişi kaldı. Artık düşünülen bütün oyun düzeni ters yüz olmuştu. Takımda Mehmet Ekici, Mevlüt, Ferdi, Falette gibi sezon başından beri ciddi maç eksiklikleri olan oyuncular vardı. Bu tabloda bir kişi eksik, 75-80 dakika rakiple kora kor oynamak mümkün değildi. Yapılacak tek şey tempoyu düşük tutup savunma ağırlıklı düzene geçmekti. Öyle de yaptılar. Topu rakibe bıraktılar, geride alan daralttılar. Bu taktik anlayış ile ilk yarıda 30 dakika tehlike yaşamadıkları gibi devre sonunda da iki defa direğe takıldılar.
2. yarıda aynı doğru taktik devam ediyordu. Yine rakibe pozisyon verilmiyordu ancak Mensah’ın mükemmel frikiği tüm planları bozdu. Artık yorgun ve eksik takım risk almak mecburiyetindeydi. İşte bu uzun bölümde maçın kırılma anları arka arkaya oluştu. Bir kişi fazla oynamasına rağmen pozisyon bulamayan Kayserispor’a istediği alanlar çıkmıştı. Ancak girilen pozisyonlarda Mesanovic ve Kravets’in arka arkaya sergiledikleri beceriksizlikler ile kaleci Altay’ın başarısı, F.Bahçe için umut ışığı yaktı. Son dakikalarda, F.Bahçe Teknik Direktörü’nün geç kaldığı değişiklikler takıma olumlu yansıdı.
Ve de üst üste biri penaltıdan Vedat’la biri de sahanın en iyisi Gustavo’nun şutu ile gelen iki golle 3 puanı kazandılar. Kümede kalma savaşı veren Kayseri fırsatı tepti. 80 dakika eksik oynayan rakiplerine karşı seyirci dezavantajı da yokken hele hele skor avantajından sonra rahat kazanacakları maçı berabere dahi bitiremediler. Bu maçın büyük puan ve moral kaybı ile bence artık ligde kalmaları umutsuz bir vakaya dönüşmüştür. Hakem Atilla Karaoğlan’ın direkt neticeye tesir eden penaltı kararı yanlıştı. Ozan’ın kırmızısında yerinde müdahale eden VAR bu pozisyona nasıl sessiz kaldı!
Önce-sonra! – Gürcan Bilgiç (Sabah)
Kayserispor maçını şöyle iki cümleyle özetlediğimizde, her şeyi anlayacaksınız… Mensah’ın kullandığı serbest vuruşta top; önce direğe sonra “yere” çarpıp ağlara gitti. Ekici’nin serbest vuruşunda direkten dönen top, “Mevlüt’e” çarparak, boş kale yerine auta gitti.Son 7 maçından toplam üç puanla ayrılan, teknik direktörsüz devam eden, “evde kal” dönemini başıboş geçiren bir takımdan, çok şeyl beklememek lazım da lig sonuncusu ile arasında bir fark olduğunu hissettirmesi gerekir diye düşünüyorsunuz. Elbette; yanılıyoruz hep birlikte. Kaptan Ozan’ın kendini attırması başka boyut. Kaptanlık bandı kolunda ama aklı nerede? Bilenmiş ve istekli bir rakibe, seyircisiz statta, 10 kişi kalmak…
İşte F.Bahçe’nin kendi şartları derken bu tip “ekstra detayları” işaret etmek istedik. Peki taşlar nerede yerine oturdu? Hep bahsettiğimiz “kalite” Emre Belözoğlu’nun sahaya adım atıp, topa dokunmasıyla geri geldi. Penaltı pozisyonu, Gustavo’nun “penaltı” gibi şutu… Beş dakika içinde akıntıya kürek çekerken, rüzgârı yelkenlerine doldurdular. Bu bakış açımız sezon başından beri var. Trabzonspor finali öncesinde ihtiyaçları olan, “büyük takım” olduklarını ve “kazanabildiklerini” hatırlamaktı. Süreç önümüze duran topları ve ekstra oyuncuların kalite farklarını getiriyor. F.Bahçe’nin Muriqi’e, daha fedakâr ve isteyen Rodrigues’e, takımın aklı olacak Emre’ye ve hatta Kruse’ye ihtiyacı var.Dün akşamın geri dönen oyuncuları da vardı. Kaleci Altay, genç Ferdi ve Falette “bir şeyler yapanlar” kısmındaydı.
CANLI BAHİS, Misli.com’da başladı!